Gardırop detoksu nasıl yapılır?
Kadınların vazgeçilmezi hatta bir çoğumuz için hastalık haline gelen alışveriş tutkusu en yakın dostumuz iken aynı zamanda dolaplarımızın da düşmanı niteliğinde. Senelerin birikimini kıyamayıp atamayan veya ileride kesin giyerim mantığıyla yaklaşan bizler, dolaplarımızın hem hınca hınç dolmasına hem de istediğimiz şeyleri bulamamamıza sebep oluyoruz. O zaman şimdi biraz vaktimizi ayıralım ve 1-2 saatlik çalışma sonunda bizi çok rahatlatacak olan dolap temizliğine başlayalım. Öncelikle dolabımızı şöyle bir önümüze dökelim. Önce bluzlar sonra etekler sonra pantolonlar vs. olacak şekilde bölüm bölüm bu işi kökünden halledeceğiz.
Kendimize sorular sormak bu konuda bize çok yardımcı olacak.
1. Bedeni uygun mu?
Kilo aldığınız dönemlerden kalan veya denemeden alıp bedeni tam olmayan kıyafetlerinizi kilo alırım belki diye tutmanın anlamı yok. Ya da giymekten bollaşmış olan kıyafetleriniz ne kadar tamir edilebilir? Ettirmeye değerse önce onu bir halledelim. Eğer işin içinden çıkılmaz durumdaysa atalım gitsin. Çünkü biz kilo almayacağız :) Biraz dar gelen sevdiğiniz parçaları tutabilirsiniz. Ama çok dar gelipte kıyamama durumu artık yok. Bir kaç zaman sonra onları hatırlamayacaksınız bile inanın.
2. Rahat mı?
Bir parça aldınız ve tahmin etmediğiniz şekilde gün içerisinde sizi kumaşı veya kesimi rahatsız etti. Sıkmış olabilir, hafif kaşındırmış olabilir. İki kere düşünmeyin ve çıkarın dolabınızdan. Unutmayın acımak yok! Onların yerine her zaman yenisi geliyor olacak.
3. Şuan ki tarzınıza uygun mu?
Bir zamanlar çok severek giydiğiniz parçalar şuanda da sizi mutlu ediyor mu? O zaman ki enerjinizle veya hayat tarzınızla şuan ayna da gördüğünüz `size` uygun mu? Bundan 3 yıl önce önünüzde kocaman civciv olan bir tişört sizi mutlu ediyordu belki. Ya da hem fırfırlı hem bol hem desenli bir elbiseniz vardı. Şimdi ise bunları elinize alıp alıp geri bırakıyorsunuz. O zaman affetmeyip eleyin gitsin. Dilerseniz üşenmeyin ve hepsini tek tek deneyip aynada kendinize bakın. Sevmediniz işte ya, düşünmeyin daha fazla :)
4. Kullanılabilir durumda mı?
Siyah bir pantolonunuz var ve kesimi, boyu, modeli herşeyiyle sizi kendine bağlamış. Zamanla solan rengini ise gözünüz görmez olmuş. Ama dışarı çıktığınızda yaratmış olduğu bir huzursuzluk var ve farkında değilsiniz. Veya aşık olduğunuz bir bluzunuz var ama hafif pamuklanmış ve ne yaparsanız yapın gün ışında belli oluyor. Bunları da içimiz acıya acıya ayırıyoruz kenara. Çünkü bir süre sonra yokluğunu hissetmeyeceğiz ve bir başkasını yerini muhakkak doldurmuş olacak :)
5. Benzerleri var mı?
El alışkanlığıdır ve her alışverişinizde beyaz bir bluz muhakkak alırsınız. Farkında olmadan dolabın içinde biriken ve birbirinin aynı olan parçalar göze çarpıyor. En çok giyilmiş ve diğerine göre daha önce alınmış olan parçayı da eliyoruz. Bu sorunun en iyi cevabını verebileceğiniz parçalar ise jean pantolonlar. Aldıkça dağ gibi yığılır onlar ve hiçbirini atamazsınız. Hepsini önümüze dizelim ve teker teker birbirine benzeyenlerden veya 5 tane olan siyah pantolonlarınızdan en feda edilebilir olanları eleyelim.
6. Son 2 yıl içerisinde giydiniz mi?
Son 2 yıldır giymemişsiniz ama inatla giyeceğiniz o günü bekliyorsunuz. Yahu giymeyeceksiniz işte :) Ya da 2 yıldır giymediğiniz bir şeyi eleseniz eksikliğini ne kadar hissedebilirsiniz? O yüzden düşünmüyoruz bile ve hemen ayırıyoruz.
Bu elediğimiz parçaları da bir poşete koyup ihtiyacı olan kişilere verebilir veya afet bölgelerine yardım vakıfları vasıtasıyla ulaştırabilirsiniz. Emin olun onların dolabınızda olmasından daha çok mutluluk veriyor olacak.
İleride giyerim mantığı hepimizin aklına maalesef yerleşmiş durumda. Yapılması gerekenleri söyleyen ben bile bazen elemede sıkıntılar yaşayabiliyorum. Ama sonrasında şunu farkediyorum ki o giden tişörtümün birebir aynısı olmasa da yerini dolduranı muhakkak geliyor. Eskileri aklınızdan çıkarmak için gerekli olan süre ise sadece 1-2 hafta. Ve bundan sonra hem dolabınız rahatlamış olacak hem de siz seçimlerinizi daha kolay yapabiliyor olacaksınız. Bu konu ile ilgili herhangi bir sorunuz olursa bana çekinmeden mail atabilirsiniz.
Bu konuda sizlere yardımcı olmaya çalıştığım gibi zamanında bana yardımcı olan değerli Stil Danışmanı hocam Zeynep Erkan`a da kocaman sevgiler :)
Özge ARIN | STİL&ALIŞVERİŞ DANIŞMANI
İLGİLİ İÇERİKLER
İLGİLİ İÇERİKLER
YAZARLARIMIZTümü
-
YAŞAM KOÇU
-
Eray SERTKAYA
ASTROLOG -
Özge ARIN
STİL&ALIŞVERİŞ DANIŞMANI -
Ceni RAZON SEVİG
Anne Bebek Blogger -
Şenay Akgül MAT
GÜZELLİK KOÇU -
Elif H. AYRANCI
ANNE BEBEK BLOGGERI -
Prof.Dr. Ferit DEMİRKAN
PLASTİK CERRAH -
Hatice YILMAZ
GÜZELLİK VE ESTETİK KOÇU -
Yeşim MUTLU
LIFESTYLE CEO -
Reyhan ELMASRİ
KİŞİSEL GELİŞİM UZMANI -
Eyüp SARI
PSİKOTERAPİST -
Dilara ŞİŞMAN
STİL DANIŞMANI -
Dr. Bertan BUYAN
DİŞ HEKİMİ -
Diğdem YILMAZ
MEDYA DİREKTÖRÜ -
Op.Dr. Hüseyin MUTLU
MUTLU DOKTOR -
Seda ULUCAN
PERSONAL TRAINER -
Zeynep FIRATOĞLU
Gayrimenkul Danışmanı -
Uz.Dyt. Deniz GÖNCAY
DİYETİSYEN
IN
OUT